Finansal iletişim dünyasının devlerinden SWIFT, Merkez Bankası Dijital Para Birimlerini (CBDC) küresel sahneye entegre etme yolculuğunda önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Şirket, testinin ikinci aşamasını tamamlayarak, yeni bir dijital para birimi oluşturmaya gerek kalmadan CBDC alışverişinde dağıtılmış defter teknolojisinin (DLT) ve akıllı sözleşmelerin etkinliğini göstererek yeni bir çığır açtı.
25 Mart'ta duyurulan projenin son aşamasında, SWIFT'in, doğru ve tutarlı işlemler sağlamak için DLT ve akıllı sözleşmelerden yararlanarak mevcut CBDC ağlarını birbirine bağlama çözümünün potansiyeli araştırıldı. Yenilik, dijital ticaret, menkul kıymetler ve uluslararası ticaret için umut vaat ediyor ve hatta gelecekte tokenize edilmiş banka mevduatlarını bile kapsayabilir.
Breaking: #SÜRATLİ lansmanı için planlama aşamasındadır. #CBDC önümüzdeki 12 ila 24 ay içinde platform.
Vay, bunun bu kadar çabuk tanıtılacağını beklemiyordum! Düşünceleriniz neler? pic.twitter.com/yxNPAFTZ2T
— Paweł Łaskarzewski (@PawelSynapse) 26 Mart, 2024
Testin önemli bir yönü, ticari ödemeler ve döviz dahil olmak üzere geleneksel finans sektörlerine uygulanmasının yanı sıra likidite tasarrufu mekanizmalarının getirilmesiydi. Hyperledger Besu, R3 Corda ve Hyperledger Fabric gibi DLT ağlarını kullanan deney, atomik yerleşimlerin ve takasların yürütülmesini kolaylaştırdı. Geleneksel finansal sistemin teslimat ve ödeme yöntemine benzer olan bu süreçler, önceden tanımlanmış koşullar altında otomatik yürütmeyi garanti eden akıllı sözleşmelerin aracılık ettiği hızlı ve güvenli bir varlık alışverişini teşvik eder.
Bugüne kadarki en önemli CBDC testlerinden biri olarak kabul edilen proje, 38 kurumu ve 125'ten fazla kullanıcıyı kapsadı ve altı ayda 750'den fazla işlemle sonuçlandı. Ek olarak, bu kurumlardan altmış temsilci, araştırılan kullanım örneklerini geliştirmek ve genişletmek için değerli tartışmalara katkıda bulundu.
SWIFT artık CBDC'lere artan küresel ilgi doğrultusunda CBDC konektörü için bir yol haritası geliştirmeye kendini adamıştır. Birçok ülkenin halihazırda kendi dijital para birimlerini kullandığı ve diğer 130 ülkenin de keşif aşamasında olduğu göz önüne alındığında, SWIFT girişimi, işlemlerin verimliliğini ve güvenliğini artırmayı amaçlayan bu para birimlerinin küresel finansal altyapıya entegrasyonuna yönelik hayati bir adımdır.